Dezenformasyon Yasası ve BGC’nin Sessizliği
18 Ekim 2022 Salı günü Resmi Gazete’de yayımlanan ve gazetecilere yönelik “dezenformasyon yasası” olarak bilinen yasa, medyanın bağımsızlığını tehdit eden ciddi bir adım olarak değerlendirildi. Gazeteciler ve haberciler bu yasa karşısında bangır bangır tepki gösterirken, Ramazan Demir ve Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti’nin sessizliği dikkat çekti. Bu önemli yasaya karşı neden bir tepki verilmedi? Basın özgürlüğünü savunmak adına ne gibi adımlar atıldı? Bu sorular, Demir’in konuşmasındaki çağrıları ne kadar samimi bulduğumuz konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Karesi Belediyesi ve Basın Emekçileri
Karesi Belediyesi’ne yeni seçilen CHP’li Başkan Mesut Akbıyık, Balıkesir yerel gazetelerinin kış şartlarında dağıtımını sağlayan basın emekçilerini kapıdan sokmadı. Bu olay karşısında Ramazan Demir ve Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti’nin sessiz kalması da eleştirildi. Basın emekçilerinin yaşadığı bu haksızlık karşısında neden bir tepki gösterilmedi? Bu soruya verilecek cevap, Demir’in gazetecilik mesleğine bakış açısını bir kez daha sorgulatıyor.
Gazetecilik, İktidara Övgüler Dizmek Değildir
Ramazan Demir’e ve Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti’ne yönelik bu eleştiriler, gazeteciliğin bağımsızlığı ve basın özgürlüğü konusundaki endişelerimizi artırıyor. Gazetecilik, iktidar sahiplerine sürekli övgüler dizmek değildir. Basın özgürlüğü, belediyelerin halkla ilişkiler departmanından ibaret değildir. Gazetecilik, George Orwell’in de dediği gibi, “Birilerinin yazamadıklarını yazmaktır.” Gerisi halkla ilişkilerdir.
Son Söz
Ramazan Demir, gazetecilik mesleğinin sorunlarını çözmek ve basın özgürlüğünü savunmak adına daha cesur adımlar atmalıdır. Meslektaşlarına çağrı yaparken kendi sözlerinin arkasında durmalı ve eleştirilen konularda daha şeffaf olmalıdır. Ancak bu şekilde, Anadolu basınının yaşadığı zorlukların üstesinden gelebilir ve gazeteciliğin gerçek anlamda özgür olmasını sağlayabiliriz. Kalın sağlıcakla.